Bu yazıda Saraybosna’da ne yapılır, nereler gezilir, hangi tarihi yerler görülmeli, nerede yemek yedir, nerede araç kiralanır, hangi bölgede kalınır, gibi soruların tüm yanıtlarını bulabilirsiniz. Başçarşı’dan Latin Köprüsü’ne, Osmanlı izlerinden modern yaşamın içine uzanan rotaları keşfetmek için rehberimizi mutlaka inceleyin. Saraybosna’yı A’dan Z’ye gezmek isteyenler için kapsamlı bir gezi rehberi sizi bekliyor. Hazırsanız başlayalım…
1. Başçarşı – Saraybosna’nın Kalbi
Başçarşı’da Ne Yapılır?
El yapımı hediyelikler alabilir, geleneksel Boşnak kahvesi içebilir, Osmanlı atmosferinde yürüyüş yapabilirsiniz. Bir kaç sokaktan oluşan bu çarşıyı tahminen 1 saat zaman ayırarak dolaşabilirsiniz.
Başçarşı Nasıl Bir Yer?
Başçarşı, Saraybosna’nın en ikonik ve en çok ziyaret edilen noktalarından biridir. Osmanlı döneminden kalma bu tarihi çarşıda taş sokaklar, bakırcılar, lokantalar ve küçük dükkanlar arasında dolaşmak adeta zaman yolculuğuna çıkmak gibidir. Gündüz ayrı, akşam ayrı güzellikte olan bu bölgede hem kültürel dokuyu hissedebilir hem de Boşnak mutfağının en otantik örneklerini tadabilirsiniz.
Başçarşı’nın Tarihi?
Başçarşı, 15. yüzyılda Osmanlı valisi İsa Bey İshaković tarafından kurulmuştur. O dönemde Saraybosna’nın ticaret ve zanaat merkezi olarak planlanan çarşı, zamanla Balkanlar’ın en önemli ekonomik ve kültürel merkezlerinden biri haline gelmiştir. Yüzlerce yıl boyunca hem Müslüman hem de Hristiyan tüccarların bir araya geldiği bu çarşı, Osmanlı şehir planlamasının en güzel örneklerinden biridir. Bugün hâlâ ayakta olan hanlar, camiler ve dükkanlar, o dönemin mimarisini ve yaşam tarzını yaşatmaktadır.
2. Sebil – Saraybosna’nın Simgesi
Sebil’de Ne Yapılır?
Saraybosna’nın simgesi haline gelmiş bu ahşap çeşmenin önünde fotoğraf çektirebilir, çevresindeki güvercinleri besleyebilir ve yakınlardaki kafelerde geleneksel Boşnak kahvesi içerek şehrin atmosferini hissedebilirsiniz. Sebil’in bulunduğu meydanda kısa bir yürüyüşle hem tarihi dokuyu gözlemleyebilir hem de şehrin canlılığını deneyimleyebilirsiniz.
Sebil Nasıl Bir Yer?
Sebil, Saraybosna’nın en tanınan yapılarından biridir ve Başçarşı’nın merkezinde yer alır. Ahşap yapısıyla dikkat çeken bu Osmanlı çeşmesi, çevresindeki güvercinlerle birlikte şehrin kartpostallık manzarasını oluşturur. Hem turistlerin hem de yerli halkın buluşma noktası olan Sebil, Saraybosna’ya gelen herkesin mutlaka uğradığı, sembolik bir mekandır.
Sebil’in Tarihi
Sebil, 1753 yılında dönemin Saraybosna valisi Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı çeşme mimarisinin güzel örneklerinden biri olan bu yapı, yıllar içinde birkaç kez restore edilerek günümüzdeki halini almıştır. “Sebilj” adıyla da bilinen çeşme, bir zamanlar şehirde birçok benzeri olan halka açık su kaynaklarından yalnızca biridir. Bugün ise Saraybosna’nın kültürel kimliğini temsil eden en önemli sembollerden biri haline gelmiştir.
3. Latin Köprüsü – Dünya Savaşı Başlıyor
Franz Ferdinand’ın Vurulduğu Yerde Ne Yapılır?
Tarihin akışını değiştiren suikastın gerçekleştiği bu noktada durup, olayın yaşandığı yeri inceleyebilir, köprünün hemen yanındaki müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Latin Köprüsü’nün karşısında yer alan plaketi okuyarak, bu olayın nasıl 1. Dünya Savaşı’na yol açtığını yerinde öğrenebilirsiniz. Dilersen müze içerisindeki tarihî belgeler ve görsellerle dönemin atmosferini daha derinlemesine keşfedebilirsin.
Latin Köprüsü Nasıl Bir Yer?
Bu nokta, Saraybosna’nın en çok merak edilen tarihî alanlarından biridir. Latin Köprüsü’nün hemen yanında yer alan kaldırımda, 28 Haziran 1914 tarihinde Avusturya-Macaristan Veliaht Prensi Franz Ferdinand ve eşi suikasta uğramıştır. Bugün bu alan; sade ama derin bir anlam taşıyan yapısıyla, tarih meraklıları için bir durak noktasıdır. Çevresi sessizdir ama üzerinde taşıdığı tarihsel yükle sizi düşünmeye davet eder.
Latin Köprüsü’nün Tarihi
28 Haziran 1914’te, Gavrilo Princip adlı bir Sırp milliyetçisi tarafından burada gerçekleştirilen suikast, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olmuştur. Suikastın gerçekleştiği yer, Saraybosna’da tarihi değiştiren anın izini taşıyan önemli bir duraktır. Olay sonrası Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a savaş ilan etmiş, bu olay zinciri tüm Avrupa’yı içine alan büyük bir savaşa dönüşmüştür. Bugün burada bulunan müze ve anıt levha, olayın detaylarını ve etkilerini ziyaretçilere sunmaktadır.
4. Vijećnica – Saraybosna Belediye Binası
Vijećnica’da Ne Yapılır?
Muhteşem mimarisiyle dikkat çeken bu ikonik binayı gezebilir, içindeki sergileri görebilir ve binanın dramatik tarihini yakından hissedebilirsiniz. İçeride yer alan galerilerde Saraybosna’nın kültürel mirasına dair bilgiler edinebilir, binanın geçmişten bugüne geçirdiği evreleri keşfedebilirsiniz. Özellikle kubbeli salonunda vakit geçirmek, görsel anlamda etkileyici bir deneyim sunar.
Vijećnica Nasıl Bir Yer?
Vijećnica, Saraybosna’nın en etkileyici yapılarından biridir. Neo-Moorish tarzda inşa edilen bu gösterişli bina, Miljacka Nehri’nin kıyısında yükselir. Renkli cephesi ve zarif kemerleriyle şehrin en çok fotoğraflanan yapılarından biri olmasının yanı sıra, iç mekânı da mimari olarak nefes kesicidir. Günümüzde kültürel etkinliklere ve sergilere ev sahipliği yapan bina, hem bir tarihi miras hem de canlı bir sanat merkezidir.
Vijećnica’nın Tarihi
1896 yılında tamamlanan Vijećnica, Avusturya-Macaristan döneminde Saraybosna Belediye Binası olarak inşa edilmiştir. Daha sonra Ulusal Kütüphane olarak kullanılmaya başlanmış, ancak 1992’deki Bosna Savaşı sırasında Sırp kuvvetlerinin saldırısıyla büyük ölçüde tahrip olmuştur. Bu trajik saldırıda yaklaşık 2 milyon kitap ve arşiv belgesi yok olmuştur. Uzun bir restorasyon sürecinden sonra 2014 yılında yeniden açılmıştır. Bugün hem tarihi bir yapı hem de barışın ve direnişin sembolüdür.
5. Katedrala Srca Isusova – Saraybosna Katedrali
Saraybosna Katedrali’nde Ne Yapılır?
Katedralin dış cephesini inceleyebilir, iç mekânındaki vitrayları ve mimari detayları görebilir, sessizce oturarak bu kutsal alanın huzurunu hissedebilirsiniz. Fotoğraf çekmek için özellikle ön cephedeki iki kule ve Gotik detaylar ideal noktalardır. Dilerseniz içeride bir mum yakarak ziyaretinizi anlamlı hale getirebilirsiniz.
Saraybosna Katedrali Nasıl Bir Yer?
Katedrala Srca Isusova, yani İsa’nın Kutsal Kalbi Katedrali, Saraybosna’nın en büyük ve en önemli Katolik ibadethanesidir. Gotik ve Romanesk tarzda inşa edilen bu etkileyici yapı, şehrin merkezinde yer alır ve hem yerel halk hem de turistler için kültürel ve manevi bir semboldür. Katedral çevresi aynı zamanda şehrin en canlı bölgelerinden biridir; kafeler, hediyelikçileri ve tarihî sokaklarıyla çevrilidir.
Saraybosna Katedrali’nin Tarihi
1889 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde inşa edilen katedral, Bosna-Hersek’te Katolik inancının merkezlerinden biridir. Mimarı Josip Vancaš olan bu yapı, Gotik öğelerle bezenmiş iki yüksek kulesiyle dikkat çeker. Katedral, Bosna Savaşı sırasında bazı zararlar görse de sonrasında restore edilerek yeniden hizmete açılmıştır. Bugün hâlâ aktif olarak dini törenlerin düzenlendiği bu yapı, Saraybosna’nın çok kültürlü kimliğini yansıtan önemli bir simgedir.
6. Begova Dzamija – Gazi Hüsrev Bey Camii
Gazi Hüsrev Bey Camii’nde Ne Yapılır?
Caminin avlusunda vakit geçirerek Osmanlı mimarisini yakından inceleyebilir, içeri girip huzurlu atmosferde dua edebilir veya sadece bu manevi ortamı hissedebilirsiniz. Aynı alanda yer alan saat kulesini görebilir, hemen yanındaki medrese ve türbeyi de ziyaret ederek tarihi yapılar arasında kısa bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Gazi Hüsrev Bey Camii Nasıl Bir Yer?
Saraybosna’nın kalbinde yer alan bu cami, mimarisi ve tarihî önemiyle hem turistlerin hem de ibadet edenlerin uğrak noktasıdır. Osmanlı klasik dönem mimarisini taşıyan yapı; geniş kubbesi, süslemeleri ve iç avlusuyla dikkat çeker. Sessiz ve huzurlu atmosferi, şehir merkezinin hareketliliğinden uzaklaşmak isteyenler için kısa bir mola yeridir. Caminin bulunduğu alan aynı zamanda Başçarşı’nın içinde olduğu için çevresinde birçok tarihi ve kültürel yapı da mevcuttur.
Gazi Hüsrev Bey Camii’nin Tarihi
1531 yılında Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırılan bu cami, Bosna-Hersek’in en büyük ve en önemli Osmanlı dönemi camisidir. Mimar Sinan’ın öğrencisi olan Mimar Ajem Esir Ali tarafından inşa edilmiştir. Caminin çevresinde yer alan medrese, han, hamam ve türbe ile birlikte bir külliye olarak tasarlanmıştır. Savaş döneminde zarar gören yapı, restorasyonlarla korunmuş ve bugün hâlâ aktif bir ibadethane olarak hizmet vermektedir. Aynı zamanda kültürel miras olarak da büyük önem taşır.
7. Morića han – Morica Han
Morica Han’da Ne Yapılır?
Avludaki kafelerde oturarak Boşnak kahvesi içebilir, Osmanlı döneminden kalma han atmosferini deneyimleyebilir ve el yapımı ürünler satan küçük dükkânları gezebilirsiniz. Sessiz ve tarihi havasıyla kalabalıktan uzak bir mola vermek için ideal bir noktadır.
Morica Han Nasıl Bir Yer?
Morica Han, Saraybosna’nın günümüze ulaşan tek orijinal Osmanlı hanı olarak dikkat çeker. Başçarşı’nın içinde, ama kalabalıktan biraz daha içerde yer alan bu tarihi han, avlulu yapısı ve taş zeminleriyle geçmişten bugüne gelen bir ticaret durağı gibidir. Günümüzde hem kültürel bir ziyaret noktası hem de yerel ürünler satan küçük işletmelerin bulunduğu bir alandır. Özellikle geleneksel kahvehaneler ve kitapçılar, buraya nostaljik bir ruh kazandırır.
Morica Han’ın Tarihi
16. yüzyılda inşa edilen Morica Han, zamanında tüccarların konakladığı ve atlarını barındırdığı bir Osmanlı hanıydı. Saraybosna’nın İpek Yolu üzerindeki önemli duraklarından biri olan bu yapı, Osmanlı şehir mimarisinin nadir örneklerinden biridir. 1697 ve 1957’de geçirdiği yangınlara rağmen defalarca restore edilerek bugüne kadar ulaşmıştır. Bugün kültürel miras statüsünde olan Morica Han, şehrin geçmişini bugüne taşıyan önemli bir yapıdır.
8. Vjecna Vatra – Sönmeyen Ateş
Sonsuz Ateş’te Ne Yapılır?
Bu anıtın önünde kısa bir mola vererek 2. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedenler anısına saygı duruşunda bulunabilir, fotoğraf çekebilir ve şehrin tarihine sessizce tanıklık edebilirsiniz. Geceleri de yanan bu sembolik ateşin çevresinde Saraybosna’nın tarihini ve dayanıklılığını hissedebilirsiniz.
Sonsuz Ateş Nasıl Bir Yer?
Vječna Vatra, yani Sonsuz Ateş, Saraybosna şehir merkezinde, Ferhadija Caddesi’nin sonunda yer alan etkileyici bir anıttır. Her daim yanan bu ateş, 2. Dünya Savaşı sırasında Yugoslavya halkının Nazi işgaline karşı verdiği mücadelede hayatını kaybeden asker ve sivillere adanmıştır. Etrafındaki taş döşemeli alan ve sade yapısıyla dikkat çeken bu anıt, Saraybosna’nın savaş geçmişine dair anlamlı bir durak noktasıdır.
Sonsuz Ateş’in Tarihi
1946 yılında yapılan bu anıt, Yugoslavya döneminde inşa edilen en önemli savaş anıtlarından biridir. Sürekli olarak yanan ateş, Bosna-Hersek’in çok uluslu direniş hareketinin ve birlik ruhunun simgesi olarak kabul edilir. Özellikle Bosna Savaşı sonrası bile ayakta kalması, şehir halkı için önemli bir anlam taşır. Bugün hem turistler hem de yerel halk tarafından saygı ile ziyaret edilen bu yer, Saraybosna’nın savaşlara rağmen ayakta duran direniş ruhunu yansıtır.
9. Inat Kuca – İnat Evi
İnat Evi’nde Ne Yapılır?
Bu sıra dışı yapının önünde durarak arkasındaki ilginç hikâyeyi öğrenebilir, geleneksel Boşnak yemekleri sunan restoranında yemek yiyebilir ve Miljacka Nehri manzarası eşliğinde kahve içebilirsiniz. Fotoğraf çekmek için özellikle binanın mimarisi ve konumu oldukça dikkat çekicidir.
İnat Evi Nasıl Bir Yer?
İnat Evi, dışarıdan bakıldığında küçük ve sade bir ev gibi görünse de Saraybosna’nın ruhunu yansıtan en güçlü sembollerden biridir. Miljacka Nehri kıyısında, ihtişamlı Vijećnica’nın tam karşısında yer alır. Bugün geleneksel Boşnak yemeklerinin servis edildiği popüler bir restoran olarak kullanılan bu yapı, geçmişe inatla direnen bir halkın mizahi zekâsını temsil eder.
İnat Evi’nin Tarihi
İnat Kuća, adını Bosnalı bir adamın “inatı”ndan alır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde Belediye Binası (Vijećnica) yapılacağı sırada bu evin bulunduğu yer kamulaştırılmak istenir. Ancak ev sahibi, “evimi satmam, ya da aynısını karşıya taşırsınız” der. Sonuçta ev, taş taş sökülerek nehrin karşı tarafına taşınır — ve adı da o günden beri “İnat Evi” olarak kalır. Bu olay, Bosna halkının dirençli karakterini ve kimliğini simgeleyen en güzel örneklerden biri hâline gelmiştir.
10. War Childhood Museum – Savaşta Çocukluk Müzesi
War Childhood Museum’da Ne Yapılır?
Gerçek savaş anılarına tanıklık edebilir, çocuklara ait eşyaları ve hikâyeleri okuyarak savaşın siviller üzerindeki etkisini derinden hissedebilirsiniz. Müzenin her odasında kişisel objeler ve onlara ait duygusal anlatımlar yer alır. Bu, yalnızca bir müze gezisi değil; bir empati ve insanlık dersi niteliğindedir.
War Childhood Museum Nasıl Bir Yer?
Saraybosna’nın merkezine yakın, sakin bir sokakta yer alan bu müze, savaş döneminde çocuk olanların yaşadıklarını bireysel hikâyeler üzerinden anlatan dünyadaki ilk müzedir. Sade ama etkileyici sergi düzeniyle, ziyaretçiyi duygusal bir yolculuğa çıkarır. Her obje, arkasında gerçek bir hikâye taşır. Sessiz atmosferi ve saygılı sunum diliyle bu müze, şehri anlamanın en insani yollarından biridir.
War Childhood Museum’un Tarihi
War Childhood Museum, 2017 yılında açılmıştır ve Bosna Savaşı’nda çocukluklarını geçiren bireylerin bağışladığı objelerle oluşturulmuştur. Savaşta çocuk olmanın ne demek olduğunu anlatan bu koleksiyon, oyuncaklardan defterlere, kıyafetlerden mektuplara kadar birçok kişisel eşyayı ve onların hikâyelerini içerir. Müze, yalnızca Bosna’ya değil; savaş mağduru çocuklara evrensel bir bakış sunar. UNESCO’dan ve pek çok uluslararası kurumdan ödül almış olan müze, aynı zamanda gezici sergilerle dünya çapında da tanıtılmaktadır.
11. Sarajevo Roses – Saraybosna Gülleri
Saraybosna Gülleri Nedir?
Şehrin farklı noktalarındaki kırmızı izleri takip ederek savaşın izlerini yerinde görebilir, her biri bir hayatı simgeleyen bu sembollerin anlamını okuyabilir ve kısa bir duruşla saygı gösterebilirsiniz. Haritadan “Sarajevo Roses” noktalarını işaretleyerek küçük bir farkındalık yürüyüşü yapabilirsiniz.
Saraybosna Gülleri Nasıl Bir Yer?
Saraybosna Gülleri, şehrin çeşitli yerlerine dağılmış, kırmızı reçine ile doldurulmuş havan topu çukurlarıdır. Bu işaretler, savaş sırasında sivil can kayıplarının yaşandığı yerleri gösterir. Her bir “gül”, orada hayatını kaybetmiş insanlara adanmış sessiz bir anıttır. Sokak ortasında, kaldırım kenarında ya da bir okul önünde karşınıza çıkabilir. Gösterişli değildir ama etkileyicidir; savaşın şehir üzerindeki izlerini görünür kılar.
Saraybosna Gülleri’nin Tarihi
1992–1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı sırasında, Saraybosna ağır top atışlarına maruz kalmış ve binlerce sivil hayatını kaybetmiştir. Havan mermilerinin patladığı ve can kayıplarının olduğu bazı noktalar, savaş sonrası sembolik olarak kırmızı reçineyle doldurularak kalıcı hâle getirilmiştir. Bu izler zamanla “Saraybosna Gülleri” olarak anılmaya başlanmıştır. Bugün şehirde yaklaşık 200’e yakın Saraybosna Gülü olduğu bilinmektedir. Her biri bir hayatı, bir hikâyeyi ve bir yasın izini taşır.
12. Sarajevski Ratni Tunel – Umut Tüneli
Umut Tüneli’nde Ne Yapılır?
Tünelin bir bölümünü yürüyerek gezebilir, savaş dönemine ait objeleri ve görselleri inceleyebilir, Bosna Savaşı sırasında halkın yaşadığı zorluklara dair gerçek hikâyeleri dinleyebilirsiniz. Rehberli turlarla dönemin detaylarını öğrenebilir, video odasında savaşın Saraybosna üzerindeki etkisini anlatan kısa belgeseli izleyebilirsiniz.
Umut Tüneli Nasıl Bir Yer?
Saraybosna’nın Ilidža bölgesinde bulunan Umut Tüneli, dışarıdan bakıldığında sade bir evin alt katında yer alsa da, içeri girdiğinizde sizi savaşın göbeğine götüren bir zaman kapsülüne dönüşür. Tünelin içi dar, loş ve sessizdir; bu da ziyaretçilere o dönemin gerçek hissiyatını yaşatır. Tünel ve çevresi müze hâline getirilmiştir ve savaş dönemine ait silahlar, kıyafetler, mektuplar gibi birçok obje sergilenmektedir.
Umut Tüneli’nin Tarihi
Sarajevski Ratni Tunel, yani Umut Tüneli, 1993 yılında Saraybosna kuşatması sırasında şehir halkının dış dünya ile bağlantısını sağlamak için inşa edilmiştir. 800 metrelik bu dar tünel, havaalanının altından geçerek kuşatma altındaki şehirle dışarısı arasında gizli bir geçiş noktası olmuştur. Bu tünel sayesinde insani yardım, yiyecek, ilaç ve silah şehir içine ulaştırılabilmiştir. Aynı zamanda yaralılar ve sivillerin tahliyesinde de kullanılmıştır. Bugün ayakta kalan 20 metrelik kısmı ziyarete açık olan tünel, savaşın dayanışma ve direniş ruhunu yansıtan en önemli tarihi miraslardan biridir.
13. Sarajevska žičara – Trebevic Teleferik
Trebević‘de Ne Yapılır?
Saraybosna şehir merkezinden teleferikle dağa çıkarak eşsiz manzaralar izleyebilir, doğa yürüyüşlerine çıkabilir, eski Olimpiyat kızak pistini keşfedebilir ve dağ havasında yerel restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Özellikle gün batımına yakın saatlerde, şehir manzarasını izlemek benzersiz bir deneyim sunar.
Trebević Nasıl Bir Yer?
Trebević, Saraybosna’nın hemen yanı başındaki doğa cennetidir. Şehir merkezinden 10 dakikalık bir teleferik yolculuğuyla ulaşabileceğiniz bu dağ, huzurlu orman yolları, temiz hava ve sessizlik sunar. Teleferik yolculuğu ise Miljacka Nehri ve şehrin kırmızı çatılı evleri üzerinden geçerken muhteşem bir panoramik manzara sunar. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için birebirdir. Ayrıca eski 1984 Kış Olimpiyatları kızak pisti de burada ziyaret edilebilecek özel bir yapıdır.
Trebević’in Tarihi
Trebević Teleferiği ilk olarak 1959 yılında açılmış, ancak Bosna Savaşı sırasında ciddi hasar görmüştür. Uzun bir aradan sonra, 2018 yılında yeniden inşa edilerek modern bir sistemle tekrar hizmete açılmıştır. Teleferik hattı, savaş döneminin yaralarını sarma ve şehri tekrar dağa bağlama sembolü olarak görülür. Trebević ise Saraybosna halkı için hem bir kaçış noktası hem de direnişin simgesidir. Bugün hem yerel halk hem de turistler için en popüler doğa destinasyonlarından biridir.
14. Vrelo Bosne – Saklı Bir Cennet
Vrelo Bosne’de Ne Yapılır?
Doğa içinde yürüyüş yapabilir, at arabasıyla yemyeşil yolları gezebilir, nehir kıyısında dinlenebilir ve temiz kaynak sularının sesi eşliğinde huzurlu bir gün geçirebilirsiniz. Piknik alanları, çocuklar için geniş oyun alanları ve romantik yürüyüş rotalarıyla park, özellikle aileler ve çiftler için idealdir. Yaz aylarında serin havası, şehir merkezinden kaçış için mükemmel bir alternatif sunar.
Vrelo Bosne Nasıl Bir Yer?
Vrelo Bosne, adını aldığı Bosna Nehri’nin kaynağının bulunduğu, Saraybosna’nın Ilidža bölgesindeki geniş bir doğal parktır. Yüzyıllardır halkın nefes alma alanı olan bu yer; göletleri, köprüleri, ördekleri ve yemyeşil doğasıyla gerçek bir tabiat harikasıdır. Park girişine doğru uzanan uzun ağaçlı yol (Velika Aleja) boyunca yürüyebilir veya nostaljik at arabalarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. Göl kenarındaki restoranlarda yerel yemekler eşliğinde manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Vrelo Bosne’nin Tarihi
Vrelo Bosne, Osmanlı döneminden bu yana Saraybosna halkının doğa ile iç içe zaman geçirdiği önemli bir rekreasyon alanıdır. Avusturya-Macaristan döneminde daha da düzenlenmiş ve bugünkü halini almıştır. Parkın giriş yolu olan Velika Aleja, bir zamanlar at arabalarının geçtiği ana güzergâhtı ve hâlen bu geleneği sürdürmekte. Bosna Savaşı sırasında zarar gören alan, daha sonra restore edilerek yeniden halkın kullanımına açılmıştır. Bugün ise Saraybosna’nın en çok ziyaret edilen doğa noktalarından biri olarak korunmaktadır.
